<< Hizmetler Yeni Ürün Fizibilitesi >>
Endüstriyel Hizmetlerimizi, Ülkemizde ki firmaların ve girişimcilerimizin öncelikli ihtiyaçlarına göre belirledik.Bunları ;
1- Yeni Ürün Fizibilitesi
2- Yeni Ürün Geliştirme
3- Endüstriyel Tasarım
4- Prototip Üretimi
5- 3 Boyutlu Görselleştirme
olarak sıralayabiliriz.
Yeni Ürün Fizibilitesi ve Yeni Ürün Geliştirme faaliyeti pazarda üretilen bir ürünü firma içinde üretmek dahil olmak üzere pazarda olmayan yeni bir ürünü üretmek, var olan ürünü iyileştirmek, ürünü veya hizmeti bugünkü görünüşünden ve işlevlerinden farklı hale getirmek gibi birçok şekilde ortaya çıkabilecek bir faaliyettir, hatta gerektiğinde var olan ürünlerin maliyetini azaltmaktır, kalitesini yükseltmektir.
Bu etkinlikler diğer üretim faaliyetleri ve şirketin stratejilerinden bağımsız değildir. Şekilde görüldüğü gibi ürün geliştirme süreci; iş, ürün ve teknoloji stratejileriyle iç içe oluşturulmalıdır.
İşletmenin içindeki bu stratejilerle eş güdümde bulunarak geliştirilen ürünler, firmanın kaynaklarını en etkin şekilde kullanılmasını sağlayan ve işletmenin uzun dönemli vizyonuna uyan ürünler olacaktır.
Her ürün geliştirme sadece şirket içi dinamiklerle sınırlı kalmayan, bunu dış dünya bilgileri ile birleştiren bir faaliyet olmak zorundadır, aksi takdirde pazarda başarısız olma tehlikesi içerir.
Müşteri istekleri ve pazardaki gelişmeler doğrultusunda hazırlanacak olan iş ve/veya ürün planları ürün geliştirme sürecinde önemli bilgi sağlayan girdileri oluşturur.
Ürün geliştirme süreci esas olarak fikirden ürüne giden bir dizi faaliyetten oluşur.
1- Ürün geliştirme öncesi yapılması gereken analiz aşamasıdır.
Yeni Ürün Fizibilitesi: Müşteri ihtiyaçlarının tespiti ve pazar bilgisinin derlenmesi faaliyetlerini içermektedir.
2- Ürün geliştirmenin yapıldığı faaliyetleri içerir.
Yeni Ürün Geliştirme: Ürün tasarımı ile başlayarak üretim prosesinin tasarımının yapıldığı, üretimde kullanılacak teknolojilerin seçildiği ve prototiplerin hazırlandığı bu süreçte aynı zamanda testler ve ürün pazarlamasına ait planlar da hazırlanır.
3- Ürünün nihai hale gelmesine kadar yapılması gereken testleri içerir.
Laboratuvar testleri kadar pazarda ilk kullanıcıların geri bildirimleri ve pilot üretim sırasında çıkacak sorunlar göz önüne alınarak üründe son revizyonlar yapılır ve ürün nihai hale getirilir.
Bu detaylı çalışmalardan sonra artık ürün toplu üretime hazırdır. Pazara sunulan ve kitlesel satışları gerçekleştirilen ürüne ait zaman zaman geri bildirimlere ve piyasalardaki gelişmelere bağlı olarak üründe değişiklikler yapmak ve müşteriye uyarlamak gerekebilir. Bunlar da ürün geliştirmenin birer parçasıdır.
Rekabetin giderek arttığı günümüz pazarlarında fimalar rakiplerine karşı rekabet üstünlüğü sağlamak için yeni yöntemler geliştirmek zorunda kalıyorlar.
Rekabet üstünlüğü ancak, işletmeye ait taklit edilmesi zor bilgi ve becerilerle gerçekleştirilebilir.
Bu anlamda, yeni ürün fizibilitesi, yeni ürün geliştirme, endüstriyel tasarım işletmelerin pazarda rekabet üstünlüğü sağlamak için dört elle sarılmaları gereken faaliyetlerdir.
Kendi alanlarında öncü birçok uluslararası firma, yeni ürün fizibilitesi, yeni ürün geliştirme, endüstriyel ürün tasarımını birden çok rekabet faktörünün kontrol edilebildiği stratejik bir süreç olarak değerlendirmektedir.
Uluslararası rekabet Türkiye gibi yeni sanayileşen ülkelerdeki işletmeleri yeni ürün fizibilitesi, yeni ürün geliştirme, endüstriyel ürün tasarımı gibi yetenekleri içselleştirmeleri yönünde teşvik etmektedir.
İşletmelerimizin birçoğu bu yola çıkmadan, bir kısmı da oluşturdukları Ar-Ge bölümlerinin hatalı yapısı nedeniyle daha fazla sabır gösteremedikleri için vazgeçmiş, gelişmiş pazar ekonomilerinden mevcut bilgi ve birikimini, fuarlar, ürün kopyalama vb… çeşitli yollardan edinmeye çalışmıştır.
Ülkemizde bu faaliyetler belli sektörlerdeki bir, iki firma dışında tümüyle ihmal edilmiş bir alandır. Bu ihmalin bedeli, ülkemizin ve firmalarımızın küresel pazardaki rekabet gücü açısından büyük olmaktadır.
Bir öz eleştiri yapmak gerekirse rekabet stratejilerinin temelinde fark yaratmanın, farklılaşmanın yattığını yabancı uzmanların ağzından duymak için binlerce doları gözden çıkartan sanayicilerimiz, ne yazık ki bu farkı ürün temelinde yaratmanın aracı olan endüstriyel tasarım ve ürün geliştirme konusunda oldukça eli sıkı davranmaktadırlar.
Bugün artık kendilerince tasarlanmayan veya tasarlatılmayan, lisanslı veya taklit bir ürünle Türk firmaların ihracat şansları yoktur.
Günümüzün küresel pazarında rekabet edebilmek için firmaların kendi ürünlerine sahip olmaları bir gereklilik olmakla beraber artık tek başına yeterli de değildir.
Kendi ürünlerinin rakiplerden daha üstün olması da gerekmektedir.
Rekabet ve Endüstriyel Tasarım
Giderek daha fazla ürün ve firmanın rekabetine sahne olan günümüzün pazarlarında firmalar kendi ürünlerini rakiplerinin ürünlerinden farklılaştırmak için yeni yöntemler geliştirmek zorunda kalıyorlar.
Fiyat ve kalite yoluyla ürün farklılaştırma gibi klasik yöntemler işletmelerde standart bir yaklaşım olarak benimsenmekle beraber giderek ayırt edici özelliklerini kaybetmektedir.
Artık kalite bir ürünün satılabilmesi için olmazsa olmaz bir koşul haline gelirken, fiyat ve kalite ile bağlantılı olarak standartlaşmak ta ve ürünleri pazarda farklılaştırma işlevlerini yitirmektedir.
Bu gelişmeler, ürünlerin farklılaştırılmasında etkin bir araç olarak endüstriyel tasarımı öne çıkartmakta, Batı ve Uzak Doğu’daki iş çevrelerince tasarımın yeni ve ciddi bir rekabet unsuru olarak değerlendirilmesine yol açmaktadır.
Geleneksel kısıtlı anlayışta endüstriyel tasarımın görevi, ürünün dış görüntüsünü daha çekici kılarak, firmadaki pazarlama ve mühendislik fonksiyonlarını desteklemek olarak değerlendirilmiştir.
Oysa ürün tasarımı, ürünün dar anlamda estetik görüntüsünün ötesinde, kullanıcı-ürün ilişkisinin, ara yüzünün kavramsal, görsel, işlevsel ve fonksiyonel anlamda kurgulanışını kapsamaktadır.
Bu nedenle endüstriyel tasarım firmaların ürün bazında anlamlı farklılık yaratma potansiyeline sahip oldukları çok güçlü bir rekabet aracı olarak öne çıkmaktadır.
Amaç birbirine benzer birçok ürünün yer aldığı bir pazarda tasarım yoluyla katma değer yaratarak rekabet üstünlüğü kazanmaktır.
Yeni Ürün Geliştirme Sürecinde Tasarımın Rolü
Üretici bir firmanın ticari başarısı pazardaki müşteri ihtiyaçlarını en kapsamlı şekilde saptama ve bu ihtiyaçlara karşılık gelecek yeni ürünleri hızla ve makul maliyetle geliştirme yetenekleriyle yakından ilişkilidir.
Endüstriyel Tasarım ise Yeni Ürün Geliştirme olarak adlandırılan bu sürecin önemli bir unsurudur.
Endüstriyel Tasarım pazar ve teknoloji kaynaklı fırsat ve kısıtlamaların ürün bazında üretici ve kullanıcının karşılıklı çıkarlarını gözetecek şekilde optimize edilmesidir.
İşletmenin pazarda tespit ettiği ihtiyacı karşılayacak ürünü, teknolojinin sunduğu olanaklar çerçevesinde ve sonuçta üreticisine kar sağlayacak şekilde planlaması eylemidir.
Innovation Turka olarak, Endüstriyel Tasarım ve Yeni Ürün Geliştirme hizmetlerinde temel önceliğimiz sürecin en başından ürün kavramının oluşturulması ve görselleştirilmesi ve proje süresince farklı disiplinlerden ekip üyeleri ile uyumlu etkin çalışmalar yürütmektir.
Tasarımının Rekabet Üstünlüğü Yaratmadaki Etkisi
Ürün tasarımının bir firmanın rekabet gücüne etkisi iki şekilde gerçekleşmektedir.
-Fiyat bağlantılı faaliyet ve hususlar,
-Fiyat bağlantılı olmayan faaliyet ve hususlar
Fiyat bağlantılı unsurlar, sonuç ürün ve üretim maliyetleri ile ilgilidir ve ürünün satış fiyatı ile kullanım maliyetini belirler.
Ürün tasarımı aşamasında verilen kararlar sonuç ürünün piyasadaki satış fiyatını etkilediği gibi, satış sonrasında kullanım sürecinde ortaya çıkabilecek tamir, bakım, servis gibi maliyetleri de etkiler.
Bir ürünün fikir düzeyinde yaratılışından, geliştirilmesine, üretimine, pazarlamasına ve satış sonrası servis hizmetlerine dek uzanan süreci, işletmeye maliyeti açısından analiz edersek, ürün tasarımının nihai ürün maliyetini nasıl etkilediğini daha iyi anlatabiliriz.
Aşağıdaki grafik, ürün yaşam döngüsünü temel alarak gerçekleşen maliyet, yani gerçek harcamadaki artış ile nihai ürün maliyetinin belirlenme oranları arasındaki ilişkiyi göstermektedir.
Bir yeni ürün projesinin en düşük maliyetli aşaması ürün tasarımı sürecidir. Yapılan harcama ürün fikirlerinin iki ve üç boyutlu görsel modeller haline getirilmesi için yapılan az bir miktardan ibarettir.
Fakat ürün tasarımını bir rekabet unsuru olarak önemli kılan, nispeten düşük maliyetli bir etkinlik oluşu değildir. Tasarımın önemi, bu ön aşamada, nihai ürün ve üretim maliyetlerinin %80’e varan bir kısmının kontrol edilebilir, belirlenebilir olduğu süreç oluşudur.
Yani, tasarım sürecinde verilen kritik bir karar, sonuç ürün maliyetine ve dolayısıyla pazardaki satış fiyatına önemli bir oranda bir etkide bulunmaktadır.
Bunun pratik anlamı, tasarımın önemini kavrayan bir firmanın, kalitesinden ödün vermeksizin ürün başına birim maliyetini düşürebilir olmasıdır.
Fiyat bağlantılı olmayan unsurlar, tasarım açısından piyasadaki bir ürünün işlevsel performansı, kalite ve güvenilirlik standartları, sağlamlığı, görsel çekiciliği, kullanım kolaylığı, satış sonrası sorunların ön çözümü ve üretici firmanın imajı olarak tanımlanabilir.
Ancak tüm bunların ötesinde giderek önemi artan bir diğer konu ise, ürünün diğer firmalardaki ürünlere göre potansiyel müşterilerin gözünde farklı ve üstün kılacak nitelikleri sağlıyor oluşlarıdır.
Tasarımın ürünleri farklılaştırma niteliği can alıcı bir rekabet unsurudur.
Ürün kavramının yaratılması aşamasında, işletme için ekonomik ve karlı, müşteri için ise avantajları ile tercih edilebilir, alınabilir ürünün niteliklerinin belirlendiği kritik süreç ürün tasarımıdır.
Tasarımı stratejik bir rekabet unsuru yapan da budur.
Türkiye’de ürün tasarımının rekabet unsuru olarak algılanışı çok gecikmiş olarak ve az sayıdaki büyük ölçekli firmada ihracat olanaklarına paralel olarak gerçekleşmiştir.
Aslında imalat sektörünün büyük bir kısmında yeni ürün tasarımı bir gereksinim olarak hissedilmekte, ne var ki bu konuda bir bilgilendirme olmadığından başka kaynaklardan ‘el yordamıyla’ karşılanmaya çalışılmaktadır.
Bu firmaların çoğu sistematik yeni ürün tasarımı çalışmalarıyla hem mevcut ürünlerini iyileştirme, hem de iç ve dış pazarlardaki ürünlerini çeşitlendirebilme potansiyeline sahiptir.
Bunun anlamı bu firmaların iç ve dış pazarlardaki rekabet güçlerinin artması olacaktır.
Küçük ve orta ölçekli firmaların istihdam yaratmadaki etkileri günümüz ekonomisinde yadsınamaz bir gerçek olarak karşımızdadır.
Innovation Turka olarak, sabırla ve azimle Yeni Ürün Fizibilitesi, Yeni Ürün Geliştirme, Endüstriyel Tasarım gibi faaliyetlerin yaygınlaşması ve etkin olarak gerçekleştirilmesinin Ülkemiz için faydalarını savunuruz.
– İşletmeleri küresel rekabet koşullarına hazırlar,
– Yeni ürünler, yeni bir firmalar yaratır,
– Yepyeni endüstriler yaratır,
– İstihdam olanaklarını arttırır,
Endüstriyel hizmetlerimizde, bunların önemine olan inancımız bizim en büyük motivasyon kaynağımızdır.